22 Şubat 2013 Cuma

Yorum - Huzursuz Kemikler - Melvin R. Starr



TANITIM
Wyclif İngilteresinde küçük topraklı bir şövalyenin dördüncü oğlu olan Hugh de Singleton, iyi bir tahsil görmüştür. Cerrahlık eğitimini yeni tamamlamış olarak Oxforddaki penceresinde müşteri beklediği sırada Lort Gilbert, uşağının atı tarafından tepilir. Hughun başarılı tedavisi sonucunda Lort Gilbert, mesleğini icra etmesi için onu Bampton köyüne davet eder. Çok geçmeden cerrahımız kendini bazı kemiklerin kime ait olduğunu tespit etmeye çalışırken bulacaktır...

Sayfa Sayısı: 296
Baskı Yılı: 2011
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ephesus Yayınları


Okur- Yazar- Çizer Yorumu

Kitabın içeriğine geçmeden önce yazar hakkında biraz bilgi vermek istedim. Yazarımız 37 yıl tarih öğretmenliği yaptıktan sonra kitap yazmaya karar vermiş, Huzursuz Kemikler de yazarımızın ilk romanıymış ki okurken çok fazla tecrübesi olmadığı belli oluyor zaten.

Kitap 14.yüzyılın İngilteresin de yaşayan Hugh de Singleton un nasıl cerrah olmaya karar verdiğini anlatmasıyla başlıyor. O devirde meslek adına çok fazla tercih olmadığı gibi Cerrahımızda ezelden beri cerrah olma isteğiyle dolup taşmış bir kişi değil zaten. Veba salgınında oda arkadaşlarından birinin ona vasiyet ettiği bir kitaba olan hayranlığıyla başlıyor cerrahlık macerası.

İlk önce Paris te eğitim görüyor. Ordan Oxford a dönüyor. Kendine bir dükkann açıp müşteri bekliyor. Tabi ki eğer gençseniz ve yeni taşınmışsanız hastaların kapınızın önüne yığıldığı söylenemez.

Bir gün şans eseri - yine müşteri beklerken - bir Lord un kapısının önünde yaralanmasıyla macerası başlıyor diyebiliriz ki bana sorarsanız bu Lord ona epeyce cömert davrandı. Oxford da ki dükkanını kapatıp Bampton a taşınmasını teklif etti. Oturacağı  aynı zamanda iş yeri olarak kullanacağı evi bile tahsis ediyor ki cerrahımız gariban birisi olduğundan kirada bile uygun bir ücrete anlaşma sağlıyor. 

Bir gün lağım çukuru boşaltılırken bulunan kemikler sayesinde asıl olaylar başlıyor. Kalenizin surları altında kemikler bulunsa siz de bunun kime ait olduğunun bilinmesini isterdiniz herhalde. Lord Gilbert te bunu istiyor ve bu görevi cerrahımıza veriyor.

Devamını da tüm detaylarıyla anlatmadan önce yorumu burada bırakıyorum ama şuna değinmeden edemeyeceğim evet kitap günlük tarzında yazılmış, okuyucuyla konuşma havası içinde olmakla birlikte bakış açılarında çok fazla geçiş yaşandığı düşünüyorum. Anlatımda bir istikrar yoktu bir paragraf ilahi bakış açısında anlatılıyorken diğer paragraf kahraman bakış açısıyla anlatılıyordu ki bu şekilde anlatılmasından pek hoşlanmadım daha doğrusu peş peşe paragraflarda böyle değişiklikler yapılmasından hoşlanmadım. 

Çeviriyi beğendim ama bir kaç tane yazım hatası gözüme çarptı. Lord yerine lort yazılması gibi. 

Ayrıyetten kapağı gerçekten beğendim. Ephesus Yayınları kitabın orjinal kapağını kullanmış. 5/3.2 puanla bu kitap da raftaki diğer kitaplarımın arasındaki yerini aldı. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Olur da eserse diye.