29 Temmuz 2014 Salı

YAZAMAMA - İSİM SENDROMLARI


"Artık yazamıyorum değil, artık yazmıyorum. "

Önce yalanın kuyruklusunu atıp sonra da akşam vakti -bayrammış bir de ama ben o evrende henüz çevrimiçi olamadım- bloğun ismiyle ilgili değişikliğe gidileceğini haber vereyim dedim. Demez olaydım. İsimle ilgili en ufak bir fikrim olmamasını bir yana koyalım -canım Türkçem- bir fikir olması için önce konuyla ilgili kısa da olsa düşünmek gerekirmiş. Neyse, tecrübe etmiş olduk. Bu da bir gelişme sayılır. - lütfen, gelişiyor-

Bir saat kadar önce bloglar arasında gezinirken Okur-Yazar adlı bir bloğa rastlamamla kendi açtığım bloğa dönüp acaba ben temayı mı değiştirdim demem bir oldu. Değiştirmemişim. Tema değiştirme konusunda o kadar yetenekliyimdir ki senede bir kez yapabilirsem kendimi şanslı sayıyorum. Olur mu olur. Gecenin enteresan vakitlerinde "Amann rüyadayım nasıl olsa..." başlığı altında saçma sapan işlere kalkışıyorum. Bunu da yapmışımdır belki. Yapsam yaparım yani. Kim durduracak beni. -konudan sapabilen yazar örneği-

Velhasıl, yazım tarzımı da değiştirmediğimden emin olduktan sonra başka bir bloğu incelemekte olduğuma kanaat getirip derin düşüncelere daldım. -şeker komasındaydı, bayram bitene kadar da çıkamayacağı için ailesi tarafından serbest bırakıldı, yemeğe devam ediyor - 

İlgili bloğun ne zaman açıldığını bilmediğimden -öğrenmek için uğraşmadı, hala şeker yiyor - ve kendi bloğumu da açarken acaba bu isim dipslendi mi diye araştırma yapamayacak kadar üşengeç olduğumdan ve başkasına ait bir ismi kullanmanın şahsımca bunalım sebebi haline getirileceğinden bu işe bir son vermeye karar verdim. Önce kısa zamanlı bir çirkeflik krizi yaşadım tabii. Bloğun yazarına nutuk dolu bir mail yazayım dedim. Sonra dedim o olmaz. Ya benden önce açtıysa bloğu ya da o da benim gibi araştıramama kurbanıysa... İnsanlık halidir. Ben de insanım bak daha yeni görüyorum dedim. Dedim de dedim. Baktım kimseye bir faydası yok kendi kendime demeyi -söylenmek de deniyormuş, çok fazla demek yazmak zararlıdır - bıraktım. Git dedim sonra şu ismi değiştir. Onca işi senin tembel bünyen kaldıramaz. Ama işte, ama...

İnşallah ismi bulur bulmaz bu konuyla ilgileneceğim. Tabii bloğa bir daha ne zaman bakmayı hatırlarım o da merak konusu fakat biz böyle idare ediyoruz bakalım nereye kadar gidecek. Dur bakalım.

Ha bir de içimde kalır illa söyleyeceğim. -vallahi olmaz- 

Yaz boyu yüze yakın kitap okudum fakat herkesin de anladığı üzere yazma konusunu erteleyip durdum. Bundan sonra yazacağım, aman da buradan hiç gözümü ayırmayacağım vaatleri sunarsam, bence bu kıytırık yalana kimse inanmayacağından boş verelim gitsin. Diyeceğim o ki dostlar, şeker bayramının keyfini çıkarın. Şeker sevmeyenleri de anlamaya çalışmayın. Onlar çok doğaüstü insanlar. Supernatural yanlarında halt yemiş. İlginç insanlar. Onları da sevin. Benim yerime de sevin. Ben anlam veremediğim bir şeyi pek sevemiyorum ama kimse çalışmadığımı söyleyemez.

-Yine son bulamadım bak yazıya. Şekerle bitireceğimi biliyordum ama. Demek ki her şey yolunda-

Şimdilik hoşçakalın dostlar.

3 yorum:

  1. Okur-yazar-çizer üçlemesi çok klasik ve akla kolay geliyor. Seni daha da şeye -kelimeyi bulamadım- sokmak istemem ama senden sonra 2-3 tane daha okur-yazar gördüm, 1 tane de okur-yazar-gezer gördüm. Ama sanıyorum onlar senden sonra çıktı piyasaya. Ben de bloguma Kitap-Kedi-Kahve demiştim ama sonra bir baktım ki Kitaplar ve Kediler diye blog varmış, hatta bunun benzerleri de varmış. Ama takmadım ben tabi, bir de üşengecim ondan. Bu 3K da akla kolay geliyor ve klasik ama ne yapayım yani blog açarken kitap okumamı, 4 kedimi ve kahve bağımlılığımı görmezden mi gelseydim? :P Demem o ki boşver ya ne değiştiriyorsun ben -biz- seni böyle tanıdım -tanıdık-, böyle sevdim -sevdik-, sonradan açılan ya da sonradan keşfettiğin bloglara takılma sen :3 Ama tabi sen bilirsin blog senin blogun O.o Ben de eskiden Pusheen'i logo olarak kullandığımda böyle bunalımlara girip ablama logomsu şeyler çizdirdiydim. Ben de bu yazının sonuna gelemedim nedense, dönüp duruyorum. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yine de değiştireyim de sonra başıma bela alırım falan -falan?- O bela büyür, benim çenem durmaz bu konularda deli manyak birine dönüşebiliyorum - normalde hiç değil - iyisi mi değiştirmek.
      Gerçi bir yandan da kapak hazırlamam bloğun temasını vs de değiştirmem gerekecek ama... Amasını anladığını tahmin ediyorum. :)

      Logo olayını hiç bilmiyorum bak ona da bir bakayım.
      Hatta şöyle siyah veya beyaz ağırlıklı varsa aklında bir şeyler fikirlere açığım. :)

      Sil
    2. Valla benim de pek anladığım söylenemez bu işleri :D Logo dediğim imza, kapak ve home butonunun genellemesi :P Benim blogu da gördün yani hazır şablonlardan kullanıyorum -_- Birilerine "ya blogumu tasarlar mısın?" diye yalvarmayacak kadar gururlu olduğumdan da hep böyle kalacak sanırım haha :D Diğer konularda fikrim yok ama 'Asil'i blog ismine katabilirsin diye düşünüyorum O.o 'Asil'li bir şeyler işte hmm...

      Sil

Olur da eserse diye.